Ana içeriğe atla

KEDİLERDE İDRAR YOLLARI İLTIHABI VE KRİSTALLERİ



Kedilerde en sık gözlenen hastalıklardan biri idrar yolları iltihabı ve idrar kesesinde kristal oluşumudur. Her yıl binlerce kediyi etkileyen, önlemi alınmadığı ya da tedavi edilmediği taktirde yaşamı tehtid eden bir hastalık durumudur. İdrar kesesi iltihabı sık sık ve azar azar idrar yapma, genital bölgeyi sürekli yalama isteği, kanlı idrar, idrar yaparken bağırma, normalde yapmadığı yerlere idrar yapma ya da kaçırma gibi bulgularla kendini gösterir. Kristal oluşumu ve bunların atılması sırasındaki belirtiler benzerdir ancak daha çok miktarda kristalin birikerek taş benzeri bir tıkaçla idrar yollarını tıkaması sebebiyle  daha ağır bir tablo sergileyebilir. Kedilerde idrar kesesinde iki tip kristal oluşursada en sık rastlananı kalsiyum oksalat kristalleridir. Mama firmaları idrar kristallerinin oluşumunu engellemek ve var olanları parçalamak adına mamaları asidik forma getirmektedirler. Kedilerde idrarın Ph'sı 6-6,5 civarındadır. Bu Ph seviyesinin altına indiğinde oksalat, üstüne çıktığında genelde sutrivit kristalleri oluşumu başlar. Siyam, Birman ve Himalayan kedileri kalsiyum oksalat kristallerinin oluşumuna predispozedir. Bunun dışında kanında yüksek kalsiyum bulunan kediler ile 5-15 yaşındaki kedilerde yine kristal oluşumuna eğilimlidir. Erkek kedilerde penis koni şeklinde olduğundan kristaller birikerek koni ucunda tıkaç gibi davranıp idrarın idrar kesesinde birikmesine ve geriye doğru basınç uygulayarak  böbreklerin hasar görmesine neden olmaktadır. Dişilerde idrar yollarının geniş olması ve vaginanın yapısı nedeniyle idrar yolları tıkanması pek gözlenmez.

Eğer kedinizde hali hazırda kristal var ve idrar analizi ile kristal tipi belirlenirse gerek tedavi gerekse koruyucu amacla Veteriner Hekim'inizin kontrolünde piyasadi hazır mamalardan (Hills X/D Diet, Hill's S/D Diet, Hill's C/D Diet, Royal Canin S/O, Royal Canin Dissolution, Iams Eukanuba Moderate pH pH/O, Purina CNM UR Formula) uygun olanını kullanabilirsiniz. Bu mamaların özelliği; protein ve kalsiyum miktarları azaltılmış ve  idrarın alkali hale geçmesini sağlayacak fiber içeriğinin artırılmış olmasıdır. 

Beslenme idrar kesesi iltihabı ve idrar kristallerinin oluşumunda önemli bir yere sahip olsada tek faktör değildir. Kedilerde idrar kesesi iltihabı ve idrar yollarında kristal oluşumuna sebep olacak diğer önemli faktörler şunlardır; su içmenin kısıtlanması ya da az su içme (kedinin musluktan su içme alışkanlığı-sahibine bağımlılık, kabında herzaman taze su olmaması, çok kedili evlerde agresif ya da saldırgan kedinin diğer bir kedinin suya yaklaşmasını engellemesi), idrar kabının kirli olması ya da başka bir nedenle idrar yapmanın gecikmesi ya da ertelenmesi (idrarın kese içinde beklemesine ve çökelti oluşturmasına bunun yanında bakteriyel faaliyetlerin oluşmasına neden olur), çok miktarda B6 ve C vitamini kullanımı (oksalat kristallerinin oluşumunu artırır), kalitesiz mamalarda kullanılan dolgu maddeleri ve renklendiriciler, erkek kedilerde erken kısırlaştırma (testesteron eksikliği nedeniyle idrar kanalında atrofi)  vs.

Etkinliği ya da zararının olup olmadığını bilmediğiniz ürünleri vermekten kaçınılmalısınız. Örneğin ; pirinç, mısır, buğday gibi tahıllar idrar kristallerinin oluşumunu gerek içerikleri gerekse ph da yaptıkları değişikliklerle artırırlar. Bunlar dışında tatlı patates, pancar, çiğ hindiba, kara hindiba veya pancar yaprağı, ıspanak gibi besinlerde idrar asiditesini bozmak suretiyle kristal oluşumunu artırdığından kedinize vermekten kaçının.

İdrar kristallerinin oluşmasından sonra tanısı ve tedavisi gerek kediniz gerekse sizin için uzun sıkıntılı zamanlara sebep olacağından alacağınız temel bazı önlemler bunu engelleyecektir.Tedavi edici ve önleyici olarak uva ursi, cantharis, berberis vulgaris gibi homepatikler hekim kontrolünde kullanılabilir. Önleyici olarak kısaca söylemek gerekirse kaliteli ve yeterli su alımı, kaliteli ve bilinçli beslenme. Özellikle renklendirici ve katkı maddesi kullanılmış, kalitesinden emin olmadığınız açık ya da kapalı olarak satılan mamalardan kaçının. Kedinize yararı ya da zararı olabilecek ürünleri verip vermeme kararını mantıkla ya da birşey olmaz diyerek değil Veteriner Hekim'inize sorarak verin. Hoşcakalın


 Dr. Aytaç Kaval
 Veteriner Hekim/Cerrahi Uzmanı

* Tüm hakları tarafıma aittir izinsiz kopyalanamaz yayınlanamaz

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KÖPEKLERDE SIRT VE BEL AĞRISI (DİSK FITIĞI)

Sırt ve bel ağrısı biz insanlar için nasıl yaşam standardını bozan oldukça ağrılı ve acı verici bir hastalık haliyse hayvanlar içinde aynı durum söz konusudur. O nedenle bu hastalığa sahip hayvanları anlayabilir ve empati kurabiliriz. Oldukça ağrı verici ve mutsuzluğa neden olan sırt ve bel ağrısı derhal çözülmesi gereken acil ve öncelikli bir problemdir. İnsanlarda ve hayvanlarda sırt ve bel bölgesi benzer bir yapıya sahipse de, önemli birkaç temel farklılıklar bulunmaktadır. Omurga, içinde beyinden çıkan sinir impulslarını vücudun geri kalanına ileten omuriliği barındırır. Omurilik yani spinal cord vertebralar denilen güçlü ve sert kemiklerle sarılı halde güvendedir. Vertebra denilen ve omurgayı oluşturan bu kemiklerin herbiri arasında birbirinden ayıran jelatin benzeri bir disk bulunmaktadır. Bu diskler omurganın yükünü emerek dağıttığı gibi ona hareketlilik de sağlar. Bu görevlerinden dolayı hasar görmeye ve yaralanmaya açıktırlar. Bu disklerin hasar görmesi yani...

KÖPEKLERDE GASTRİC VOLVULUS (MİDE DÖNMESİ)

Köpeklerde Gastric (Mide) Dilatation (Genişlemesi) ve Volvulus (Düğümlenmesi) (GDV) Büyük ırk köpeklere ilişkin yaşamı tehtid eden önemli hastalıklardan olan ve genel olarak mide şişkinliği adı altında anılan iki önemli ve birbiri ile ilişkili hastalık tablosudur. Büyük ırk köpeklerde oldukça sık rastlanan mide şişkinlikleri genelde iki tiptir. Birincisi ve iyi karakterde olanı midenin sıvı ve daha çok olmak üzere fermente olmuş gaz ile dolarak normal sınırlarının birkaç katı genişlemesi, bir diğeri ise birkaç dakikada bile ölüme neden olabilen midenin dönerek düğümlenmesi durumudur. İkinci durum midenin uzun ekseni etrafında en az bir tur dönmesi ile yemek borusu ve ince bağırsaklarla olan geçiş bağlantısının kapanması sonucu şekillenen ölümcül bir durumdur. Her iki durumda da mide içinde biriken gaz diaframa (karın ve göğüs boşluğunu ayıran zar) ve diğer karın içi organlara aşırı derece baskıya neden olur. Sonuç olarak oluşan bu şiddetli gaz basıncı sonucu solunum ...

HAYVANLARDA İMMUN SİSTEM (BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ)

Bağışıklık sistemi canlılarda vücudun gözetleme ve savunma sistemidir. Vücut içeri giren yabancı ve zararlı maddelerin (bakteri, mantar, virüs, yabancı cisimler, polen vs.) sahip oldukları özel proteinlere karşı özel hücreler üretmek koşulu ile onları yok etmeyi hedefler. Bağışıklık sistemi doğal (innate) ve kazanılmış (adaptive) olmak üzere ikiye ayrılır. Bütün organizmalar doğal bir bağışıklık sistemine sahiptir. Doğal bağışıklık sistemi vücut savunmasının ilk kısmını oluşturur.  Deri doğal bir savunma bariyeridir ve bağışıklık sisteminin önemli bir parçasıdır. Aynı şekilde mide içindeki asit sıvısı, solunum sistemindeki salgı ve sümüksü yapı, tükürük içindeki kimyasallarda ilk savunma bariyerini oluşturur. Spesifik olmayan bu savunma sistemi bütün yabancı etkenleri ayrım yapmaksızın dışarıda tutar. Yabancı etkenler vücuda girdiklerinde makrofaj ve monosit denilen özel hücreler tarafında yenilerek (fagositoz) yok edilmeye çalışılır. Basitçe söylemek gerekirs...