Hayvan sahiplerinin en çok yakındıkları konulardan
biri olduğu için bu hafta ağız kokusuna ilişkin kısa bazı temel bilgiler vermek
istiyorum. Her canlı için ağız önemlidir ancak hayvanlar için ağız yaşamlarının
çok büyük bir bölümünü kapsar. Dolayısıyla ağızda oluşan herhangi bir hastalık
yaşam standardını bozacak ve hayvanınızın sürekli bir ağrı yaşamasına, mutsuz
olmasına ve sağlığının bozulmasına neden olacaktır. Oluşan bu ağız lezyonları
geliştirdiği koku nedeniyle de sahibini de rahatsız edecektir. Hayvanlar gün
içinde yemek, kemirmek, taşımak, oynamak ve birçok aktivite için ağızlarını ve
dolayısıyla dişlerini kullanırlar. Bu aktivitelerin azalması yanında ağızdan
gelen koku kedi veya köpeğinizin ağız içindeki unsurlarında bir hastalık
durumunun varlığını gösterir. Hayvanınızın ağzından kötü bir kokunun geldiğini
fark ettiyseniz mutlak suretle Veteriner Hekim’inize danışmalısınız.
Ağız içindeki hastalık sadece ağız içinde sınırlı olabildiği gibi sistemik bir hastalığın yansıması veya dışa vurumu da olabilir. Ağız kokusuna neden olan en yaygın hastalık hali periodontal lezyonlardır ve genelde diş taşları ile beraber bulunur. Hayvanların yaklaşık %50-80 ‘inde yaygın olarak gözlenir. Ağız sağlığının bozulması ilk olarak diş taşlarının varlığı ile başlar, diş taşları diş etlerinin iltihaplanmasına ve çekilmesine neden olur. Iltihablı diş etleri diş taşları tarafından itilerek diş köklerinin açığa çıkmasına, dolayısıyla çürümesine, sallanmasına hatta ileri aşamalarda kendiliğinden düşmesine neden olur. Bunların haricinde oluşan bu enfeksiyon kan dolaşımına karışarak sinsi bir şekilde karaciğer, böbrek ve kalp kasında enfeksiyon odaklarının oluşumuna neden olabilmektedir. Periodontal hastalıklarda en sık gözlenen belirtiler şunlardır:
Ağız kokusu, ağzını sürekli kaşımak istemek, iştah azalması ya da sert gıdaları yemeyi reddetme, salya artışı, ağız çevresinde ve pati uçlarında salya kurumasına bağlı kabuklanma ve renk değişikliği, zaman zaman ağız kanamaları, diş etlerinde şişkinlik, aşırı kırmızılık, burun akıntısı, ağız ısısının artması.
Ağız içindeki hastalık sadece ağız içinde sınırlı olabildiği gibi sistemik bir hastalığın yansıması veya dışa vurumu da olabilir. Ağız kokusuna neden olan en yaygın hastalık hali periodontal lezyonlardır ve genelde diş taşları ile beraber bulunur. Hayvanların yaklaşık %50-80 ‘inde yaygın olarak gözlenir. Ağız sağlığının bozulması ilk olarak diş taşlarının varlığı ile başlar, diş taşları diş etlerinin iltihaplanmasına ve çekilmesine neden olur. Iltihablı diş etleri diş taşları tarafından itilerek diş köklerinin açığa çıkmasına, dolayısıyla çürümesine, sallanmasına hatta ileri aşamalarda kendiliğinden düşmesine neden olur. Bunların haricinde oluşan bu enfeksiyon kan dolaşımına karışarak sinsi bir şekilde karaciğer, böbrek ve kalp kasında enfeksiyon odaklarının oluşumuna neden olabilmektedir. Periodontal hastalıklarda en sık gözlenen belirtiler şunlardır:
Ağız kokusu, ağzını sürekli kaşımak istemek, iştah azalması ya da sert gıdaları yemeyi reddetme, salya artışı, ağız çevresinde ve pati uçlarında salya kurumasına bağlı kabuklanma ve renk değişikliği, zaman zaman ağız kanamaları, diş etlerinde şişkinlik, aşırı kırmızılık, burun akıntısı, ağız ısısının artması.
Diş
taşı ve diş eti enfeksiyonunun oluşumunda konserve ve ev yapımı yumuşak
gıdalarla beslenmenin çok büyük etkisi vardır. Bu tarz beslenme alışkanlığına
sahip kedi ve köpeklerde diş taşı ve ağız içi lezyonları kuru mama ile beslenen
hayvanlara oranla daha fazla gözlenmektedir. Taş oluşumunu kedi ve köpeğinizin
dişlerini periyodik olarak fırçalayarak, aşı vb sağlık kontrolleri sırasında
veteriner hekiminizden ağız içinin kontrolünün yapılmasını isteyerek
engelleyebilir ya da erken teşhis edilmesini sağlayabilirsiniz. Diş taşlarının
varlığınıda ağız içinin mutlak suretle hekim tarafından temizlenmesi,
enfeksiyon varlığınında da yine hekim kontrolünde antibiyotik ve diğer
ilaçlarla tedavisi sağlanmalıdır. Yukarıda saydığım belirtileri gördüğünüzde ya
da hayvanınızın ağzından kötü bir koku geldiğini fark ettiğinizde hemen
veteriner hekiminize başvurun aksi taktirde ilerleyen ağız içi enfeksiyonlar
diğer sistemik organlara hasar vermek sureti ile daha komplike ve dönüşümsüz
sağlık sorunlarına neden olabilir. Yeniden görüşmek üzere hoşcakalın.
Dr.Aytaç Sedat Kaval
Veteriner Hekim/Cerrahi Uzmanı
*Tüm hakları tarafıma aittir izinsiz kopyalanamaz yayınlanamaz
Yorumlar
Yorum Gönder