Ana içeriğe atla

KEDİ VE KÖPEKLER NEDEN KISIRLAŞTIRILMALIDIR


                  

Evlerinde baktıkları ve ailenin bir ferdi olarak kabul ettikleri evcil hayvanlarının kısırlaştırılması hayvan sahipleri için verilmesi gereken önemli bir karardır. Bu kararı verirken duygusal davranmanın ötesinde bilimsel bazı verileri değerlendirmek ve uzman kişilerin seslerine ve tespitlerine kulak vermek gerekmektedir. Verilecek bu karar ile hayvanınızın bir ömür sağlığını etkileyebilirsiniz. Nasılmı? Şimdi aşağıda sizlere kedi ve köpeklerin kısırlaştırma işleminin avantaj ve dezavantajlarını aktaracağım ve sonuç olarak bu işlemin kararın verirken duygusallıktan öte sorumluluğunu üstlendiğiniz dostunuz adına daha bilgili ve mantıklı bir hayat yolu seçmenizi sağlayabilirsiniz.

Dişi kedi ve köpekler (total Ovariohisterectomie-spay- rahim ve yumurtalıkların tümüyle operatif olarak çıkarılması işlemi) ile:

●Dişi kızgınlık belirtisi göstermeyeceği ve seksüel hormonlara bağlı koku
salmayacağı için erkek tarafından rahatsız edilmeyecektir.

●Meme bezi tümörleri, yumurtalık ve rahim kist/kanseri, rahim iltihabı 
(pyometra) risklerini ortadan kalkacaktır.

●Hayvan populasyonu kontrol altına alınmış olacak ve istenmeyen doğum riski 
ortadan kalkmış olacaktır.

●Daha uzun ve sağlıklı yaşam sağlayacaktır.

Erkek kedi ve köpekler (Castration-neuter- testislerin kesesinden operatif olarak çıkarılması işlemi):

●Kedilerde işaretleme ve püskürtme olarak tabir edilen sperm fışkırtma riskini 
ortadan kaldıracaktır.

●Özellikle erkek kedilerde kavga etme nedeniyle oluşacak yaralanma 
risklerini ortadan kaldıracak ve en önemlisi yine ısırılma ve tırmalama gibi 
durumlar ile çiftleşme sonrası viral hastalıkların bulaşma riskini (FİV (kedi 
aidsi), FİP, FeLV) ortadan kaldıracaktır.

● Testis ve prostat tümörü ile prostat hipertrofisi riskini ortadan kaldıracaktır.

● Hayvan populasyonu kontrol altına alınmış olacak ve istenmeyen çiftleşme
ve gebe bırakma riskleri ortadan kalkmış olacaktır.

●Saldırganlık ve ısırma gibi kötü davranışlar azalacak ya da ortadan 
kalkacaktır.

●Daha uzun ve sağlıklı yaşam sağlayacaktır.

Sokak hayvanlarının aşırı derecede yoğun olduğu ve barınaklarda sahip bekleyen bunca canlıya rağmen halen hayvanların üretimini yapmak ülkemiz koşulları için bilimsellikten uzak ve mantık dışı görünmektedir. Sağlıksız olarak üretilen ve petshoplarda yeterince anne sütü almadan satışa sunulan yavrular onu sahiplenen insanlara birçok acıyı ve hüsranıda beraberinde getirmekte ve bizzat üretilmiş olan o canlıya ölüme varan kısa ve acılı bir hayattan başka birşey sağlamamaktadır. Genetik olarak bozukluklara sahip olan hayvanların bilinçsizce üretilmesi bu genetik kodun devamını sağlamakta, doğan hayvanların sürekli olarak geri dönüşümsüz hastalıklarla kısa sürede ömrünü tamamlamasına ve acı çekmesine neden olmaktadır (kalça displasizi, osteochondrosis gibi kemik hastalıkları, immun sistem hastalıkları vs). Sonuç olarak lütfen evcil hayvanınızı kısırlaştırıp kısırlaştırmama kararınızı  vermeden önce bu koşulları göz önünde tutunuz. 


Dr.Aytaç Sedat Kaval    
Veteriner Hekim/Cerrahi Uzmanı

*Tüm hakları tarafıma aittir izinsiz kopyalanamaz yayınlanamaz

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KÖPEKLERDE SIRT VE BEL AĞRISI (DİSK FITIĞI)

Sırt ve bel ağrısı biz insanlar için nasıl yaşam standardını bozan oldukça ağrılı ve acı verici bir hastalık haliyse hayvanlar içinde aynı durum söz konusudur. O nedenle bu hastalığa sahip hayvanları anlayabilir ve empati kurabiliriz. Oldukça ağrı verici ve mutsuzluğa neden olan sırt ve bel ağrısı derhal çözülmesi gereken acil ve öncelikli bir problemdir. İnsanlarda ve hayvanlarda sırt ve bel bölgesi benzer bir yapıya sahipse de, önemli birkaç temel farklılıklar bulunmaktadır. Omurga, içinde beyinden çıkan sinir impulslarını vücudun geri kalanına ileten omuriliği barındırır. Omurilik yani spinal cord vertebralar denilen güçlü ve sert kemiklerle sarılı halde güvendedir. Vertebra denilen ve omurgayı oluşturan bu kemiklerin herbiri arasında birbirinden ayıran jelatin benzeri bir disk bulunmaktadır. Bu diskler omurganın yükünü emerek dağıttığı gibi ona hareketlilik de sağlar. Bu görevlerinden dolayı hasar görmeye ve yaralanmaya açıktırlar. Bu disklerin hasar görmesi yani...

KÖPEKLERDE GASTRİC VOLVULUS (MİDE DÖNMESİ)

Köpeklerde Gastric (Mide) Dilatation (Genişlemesi) ve Volvulus (Düğümlenmesi) (GDV) Büyük ırk köpeklere ilişkin yaşamı tehtid eden önemli hastalıklardan olan ve genel olarak mide şişkinliği adı altında anılan iki önemli ve birbiri ile ilişkili hastalık tablosudur. Büyük ırk köpeklerde oldukça sık rastlanan mide şişkinlikleri genelde iki tiptir. Birincisi ve iyi karakterde olanı midenin sıvı ve daha çok olmak üzere fermente olmuş gaz ile dolarak normal sınırlarının birkaç katı genişlemesi, bir diğeri ise birkaç dakikada bile ölüme neden olabilen midenin dönerek düğümlenmesi durumudur. İkinci durum midenin uzun ekseni etrafında en az bir tur dönmesi ile yemek borusu ve ince bağırsaklarla olan geçiş bağlantısının kapanması sonucu şekillenen ölümcül bir durumdur. Her iki durumda da mide içinde biriken gaz diaframa (karın ve göğüs boşluğunu ayıran zar) ve diğer karın içi organlara aşırı derece baskıya neden olur. Sonuç olarak oluşan bu şiddetli gaz basıncı sonucu solunum ...

HAYVANLARDA İMMUN SİSTEM (BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ)

Bağışıklık sistemi canlılarda vücudun gözetleme ve savunma sistemidir. Vücut içeri giren yabancı ve zararlı maddelerin (bakteri, mantar, virüs, yabancı cisimler, polen vs.) sahip oldukları özel proteinlere karşı özel hücreler üretmek koşulu ile onları yok etmeyi hedefler. Bağışıklık sistemi doğal (innate) ve kazanılmış (adaptive) olmak üzere ikiye ayrılır. Bütün organizmalar doğal bir bağışıklık sistemine sahiptir. Doğal bağışıklık sistemi vücut savunmasının ilk kısmını oluşturur.  Deri doğal bir savunma bariyeridir ve bağışıklık sisteminin önemli bir parçasıdır. Aynı şekilde mide içindeki asit sıvısı, solunum sistemindeki salgı ve sümüksü yapı, tükürük içindeki kimyasallarda ilk savunma bariyerini oluşturur. Spesifik olmayan bu savunma sistemi bütün yabancı etkenleri ayrım yapmaksızın dışarıda tutar. Yabancı etkenler vücuda girdiklerinde makrofaj ve monosit denilen özel hücreler tarafında yenilerek (fagositoz) yok edilmeye çalışılır. Basitçe söylemek gerekirs...